28 Ekim-01 Kasım 2013 Forex Piyasası Haftaya Bakış Analizi
|Ayrıntılı Ekonomik Takvim bölümüneburadan
Makro-Ekonomik Gelişmeler
“Piyasada geçtiğimiz haftanın başlıkları”
Küresel piyasalarda geride kalan hafta içerisinde genel anlamda dünyanın en büyük iki ekonomisindeki gelişmeler varlık fiyatlarında etkili oldu. ABD’de hükümetin hizmet vermeye başlaması ile kritik istihdam rakamları yeniden takvimlenerek Salı günü yayınlanırken, Çin verilerine ve politika yapıcılarına ilişkin beklentilerin, piyasanın risk iştahında önemli bir faktör olduğu görüldü.
Hükümetin kapanmasının ABD ekonomisine getireceği yük ile FED’in parasal genişleme programını kısma planlarını öteleyeceği beklentisi önceki hafta piyasalarda etkili olmuştu. Bu tahminlerin yanında, haftanın ikinci günü açıklanan tarım dışı istihdam verisinin öngörülenin çok altında olumsuz gerçekleşmesi, FED’in Mart ayından önce tahvil alımlarını azaltmayacağı düşüncesine destek verdi. Piyasadaki bu fiyatlamalar ile Dolar endeksi geride kalan haftayı da kayıp ile tamamladı.
Piyasalarda etkili olan bir diğer unsur ise Asya’dan, Avrupa ve ABD’ye kadar üçüncü çeyrek bilançolarını yayınlayan büyük şirketler oldu. Ancak Çin’in kısa vadeli faizlerinde görülen sıçrama, yatırımcıları endişelendiren önemli noktalardan birisi olarak gündemde yer aldı. Çin Merkez Bankası’nın bankaları sağladığı likiditeyi kısması, ülkede daha sıkı kredi koşullarının yaşanacağını ve bunun da dünyanın en büyük ikinci ekonomisindeki büyümeyi olumsuz etkileyeceği düşüncesini desteklemesi risk iştahının azalmasında etkili olurken, ülkenin tahminlerin üzerinde açıklanan imalat PMI verisi, bu tedirginliklerin bir miktar gölgede kalmasını sağladı.
Haftanın diğer önemli gelişmeleri arasında TCMB’nin ve Kanada Merkez Bankası’nın para politikalarında değişiklik yapılmayan kararları ve İngiltere’nin yılın üçüncü çeyreğinde son üç yılın en iyi büyümesini kaydettiğinin görülmesi olarak sıralanabilir. Ancak genel anlamda Çin ekonomisi ve FED’in tahvil alımlarına yönelik fiyatlamaların piyasalarda etkili olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
“Yeni haftada öne çıkanlar”
Küresel ekonomi için önem taşıyan büyük şirketlerin bilançoları ile birlikte Asya, Euro Bölgesi ve ABD’den gelecek ekonomik veriler, yeni haftada piyasaların gündeminde yer öne çıkan gelişmeler arasında değerlendirilebilir. Ancak başta FOMC toplantısı olmak üzere önemli merkez bankalarının politika kararları, varlık fiyatlarında sert hareketlerin oluşmasına neden olabilecek başlıklar arasında dikkat çekmektedir. Özellikle FED’in tahvil alımlarını ne zaman azaltmaya başlayacağına ilişkin beklentiler, yatırımcıların öncelikli olarak takip edeceği konu olarak yerini korumaya devam etmektedir. Yılın son çeyreğinin ikinci ayına girilirken, ABD ve Çin merkezli gelişmelerin yeni hafta da önemini koruyacağı ifade edilebilir.
“Piyasada gözler FOMC toplantısı ve ABD verilerinde”
Bu hafta dünyanın en büyük ekonomisi için yoğun bir veri akışı olacak. Hafta boyunca emlak sektörü, enflasyon, perakende satışlar, güven anketleri, istihdam piyasası ve imalat sektörüne ilişkin rakamlar, ABD ekonomisinin sağlığına yönelik vereceği ipuçları için yakından takip edilecek. Ancak parasal genişlemenin gelecek aylardaki seyri açısından FOMC toplantısı haftanın en kritik gelişmesi olarak önem taşıyor.
FED’in aylık 85 milyar Dolar tutarındaki görülmemiş büyüklükteki parasal genişleme programı, tüm dünya ekonomisi için büyük önem taşıyor. ABD’de politik anlaşmazlıklar sonrası faaliyetlerini 16 gün boyunca kısmen durdurmak zorunda kalan federal hükümet, FED’e yönelik beklentilerin de değişmesine yol açmıştı. Kapanan hükümetin ekonomiye getireceği yük nedeni ile FED yetkililerinin tahvil alımlarını azaltmak için acele etmeyeceği yönündeki beklenti, Banka’nın bu yıl parasal genişlemeyi azaltacağı düşüncesinin yerini almış olarak görülüyor. Son yapılan anketlerde FED’in Mart ayından önce tahvil alımlarını kısmak istemeyeceği beklentisinin öne çıktığı görülüyor. Bu hafta Çarşamba günü tamamlanacak toplantıda, FED üyelerinin hükümetin kapanmasını nasıl değerlendirecekleri merakla bekleniyor.
FED yetkililerinin, parasal genişlemenin, 16 gün kapalı kalan hükümet nedeni ile daha uzun bir süre değişiklik yapılmadan devam etmesi gerektiği yönünde bir fikir içerisinde olduklarının görülmesi Dolar’da son değer kayıplarının devam etmesine yol açabilir. Tahvil alımlarının azaltılması yönündeki görüşlerde bir değişikliğin olmaması ise, ABD’nin para biriminde sert değer kazanımlarının görülmesine yol açabilir. Diğer taraftan sürpriz bir şekilde FED’in tahvil alımlarını azaltması, Dolar’daki yükselişin daha hızlı bir şekilde gerçekleşmesine yol açabilir. Bu nedenle kritik FOMC toplantısı piyasalar tarafından çok yakından incelenecektir. Bununla birlikte, hafta içerisinde ABD ekonomisine ilişkin açıklanacak veriler de, FED’in para politikasına ilişkin beklentilere yön verebileceği için yatırımcıların merceği altında olacak önemli girdiler arasında yer almaktadır.
“Euro Bölgesi’nde yoğun hafta”
Gerek Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi Almanya’dan, gerekse Euro Bölgesi’nin geneli için ve diğer para birliğine üye ülkelerden gelecek açıklamalar bu hafta kıta için gündemin oldukça yoğun olmasını sağlamaktadır. Bankalara uygulanacak stres testleri ile gündemi bankacılık sektöründeki gelişmelere kayan Avrupa’da İngiltere’den gelecek imalat PMI verisinin yanında Almanya’nın tahvil ihaleleri, perakende satışları ve işsizlik verilerinin öne çıktığı görülüyor. Euro Bölgesi’nden ise geride kalan haftada beklentilerin altında kalan PMI rakamları sonrasında işsizlik oranı ve enflasyon göstergeleri gündemde ye alacak.
Dolar’daki değer kayıplarının da etkisi ile Euro’da son haftalarda önemli yükselişler gözlemlendi. EVC Başkanı Mario Draghi’nin gevşek para politikasının ihtiyaç olduğu sürece devam edeceği yönündeki açıklamalarına rağmen Euro, Dolar’ın ikame para birimi olması nedeni değer kazanımları yaşadı. Bu hafta İtalya, İspanya ve Almanya gibi ülkelerden açıklanacak rakamların yanında Euro Bölgesi’ne ilişkin CPI ve işsizlik verileri önem taşımaktadır. Verilerin genel olarak beklentilerin altında olumsuz açıklanmaları, ECB’nin faiz indirimine gitme ihtimalini azaltacağı için Euro’da son yükselişlerden sonra değer kayıplarının görülmesine yol açabilecekken, olumlu veriler, zayıf görünümlü Dolar beklentisinin de devam etmesinden destek bularak kıtanın ortak para biriminde yükselişlerin sürmesini sağlayabilir. Eylül ayında %1.1 ile tahminlerin altında kalan yıllık CPI verisinin düşüşe devam etmesi, ECB’nin faiz indirimine gitmek zorunda kalacağı tarihin yaklaşacağı varsayımı ile Euro’da düşüşlerin gündeme gelmesine yol açabilir.
“Asya’da gözler Japonya ve Çin’de”
Geride hafta içerisinde, regülatörlerin sıkı para politikalarını uygulama konusundaki istekliliklerinin artacağı düşüncesi Çin’in piyasalarda daha fazla gündeme gelmesine yol açmıştı. Kredi koşullarının zorlaşacağı yönündeki beklentilerin, dünyanın en büyük ikinci ekonomisindeki büyümeyi zayıflatabileceği tahmini küresel piyasalarda endişelere neden olmuştu. Çin’den gelecek rakamlar ve bu spekülasyonların yanında Japonya’dan açıklanacak rakamlar ve BOJ faiz kararı Asya cephesindeki yoğun gündemin başlıkları arasında yer alıyor.
Çin’de geride kalan haftada basına yansıyan söz konusu haberlerin yanında, gelecek ay yapılacak olan Komünist Parti toplantısında, ülkenin büyümesine destek verecek reformların konuşulabileceği haberleri gündemde yer alıyor. Diğer taraftan, haftanın son iş günü açıklanacak imalat sektörü PMI verileri, piyasa katılımcılarının risk iştahında belirleyici bir rol oynayabileceği için yakından izlenecek rakamlar arasında öne çıkıyor. İmalat PMI verilerinin beklentilerin üzerinde yayınlanması Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin para birimlerinde değer kazanımlarının gerçekleşmesini sağlayabilecekken, rakamların tahminlerin altında olumsuz gelmesi, söz konusu para birimlerine kayıplar getirebilir.
Asya’da Yeni Zelanda Merkez Bankası’nın yanında haftanın dördüncü günü BOJ’dan gelecek para politikası kararları, yatırımcılar tarafından dikkatle takip edilecek. ABD’deki son gelişmeler paralelinde güvenli liman olarak, piyasa psikolojisindeki değişimler doğrultusunda Japon para biriminde de dalgalanmalar gerçekleşti. Ülkeden açıklanacak önemli ekonomik verilerin yanında BOJ kararları bu hafta Yen’de sert hareketlerin görülmesine yol açabilir. BOJ beyanatı ve Kuroda’nın konuşmasında daha geniş para politikası uygulanabileceği yönünde sinyaller verilmesi, Yen’de değer kayıpları görülmesine yol açabilecekken, Japon ekonomisindeki ilerlemenin şu anda tatmin edici olduğu yönünde yorumların ağırlıkta olması, ülkenin para biriminde yükselişlerin gerçekleşmesini sağlayabilir. Dünyanın en üç numaralı ekonomisinin para birimindeki değişiklikler açısından bu haftaki BOJ toplantısı, bu paralelde yakından takip edilecek gelişmeler arasında dikkat çekmektedir.
EUR/USD ANALİZİ
“1,3880 seviyesine DİKKAT!”
ABD’deki belirsizlikler ve olumsuz ABD verileri nedeniyle değer kaybeden Dolar endeksi 79 seviyesine yaklaşırken bu düşüşlerden yararlanan EURUSD paritesi de yeni yükselişler gerçekleştirerek 2013 yılı rekorunu yeniledi. 2013 yılının tepe noktası olarak belirlenen 1,3832 seviyesi test edildikten sonra sakin bir şekilde hareketlerine devam eden EURUSD paritesi haftayı 1,3807 seviyesinde kapattı.
EURUSD paritesi için haftalık grafiği incelediğimizde daralan bir kanal içerisinde hareketlerini sürdüren EURUSD paritesinde kanalın üst noktası ve aynı zamanda da fibonacci %161,8 düzeltme noktası olarak belirlemiş olduğumuz 1,3880 direnci EURUSD paritesinin orta vadeli seyrini yönlendirecek en önemli seviye olarak belirlenmiştir. EURUSD paritesi 1,40 seviyesini test edecek mi yoksa 1,3500 seviyesine doğru tepki satışları mı oluşturacak sorularının cevabını 1,3880 seviyesine göre vereceğimizi ifade edebiliriz. Özellikle olası dönüş ihtimallerini göz ardı etmemek ve kısa vadeli long pozisyonlarda daha dikkatli olmamız gerekmektedir.
Pivot: 1,3880
Destek; 1,3750-1,3650-1,3490
Direnç; 1,3880-1,4000-1,4140
GBP/USD ANALİZİ
“1,6255 ve 1,6305 Bariyerleri Dikkatle Takip Edilmelidir.”
Uzun bir süredir GBPUSD paritesi için 1,6305 seviyesinin önemini vurgulamış ve 5 yıllık bir strateji için bu seviyenin öneminden bahsetmiştik. GBPUSD paritesi son 5 yıldır aylık olarak hazırlamış olduğumuz grafikteki kanal içi hareketlerine devam etmiş ve bu kanal içerisinde kanalın alt ve üst noktalarına göre gerçekleştirmiş olduğu işlemlerle kazanç elde etmiştir. Bu süreçten sonra 5 yıldır devam eden kanal sonlanacak mı yoksa var olan kanal aktif bir şekilde devam mı edecek sorularının cevabını 1,6255 ve 1,6305 bariyerlerine göre karar verileceğini net bir şekilde ifade edebiliriz.
5 yıldır devam eden bir trendin kolaylıkla sonlanamayacağını, bu tür bir değişikliğin ancak makro-ekonomik olarak ülke ekonomilerindeki değişiklikten kaynaklı olması gerektiğini söyleyebiliriz. Bu bağlamda da bu strateji gerçekleşmediği müddetçe uzun bir süredir devam eden kanalın sürdürülebilir bir strateji olacağını, 1,6255 ve 1,6305 dirençleri altında satış baskısının sürmesi gerektiğini ifade edebiliriz. Eğer GBPUSD paritesi yukarıda belirlediğimiz seviyeler altında kalmayı sürdürürse aşağı yönlü tepki satışlarına devam etmek isteyecek ve bu tutum GBPUSD paritesini 1,5890 seviyesine kadar geriletebilir.
Pivot: 1,6305
Destek; 1,6115-1,6000-1,5890
Direnç; 1,6255-1,6305-1,6460
USD/JPY ANALİZİ
Uzun bir süredir devam eden kanal içi hareketler nedeniyle USDJPY paritesi geride bıraktığımız hafta 97,00 desteği üzerinde tutunmayı başarmış ve haftanın açılış gününde de yukarı yönlü çıkışlarına devam ettirmiştir. Günlük grafikte oluşturduğumuz kanal nedeniyle kanal içi hareketlerin devamı ihtimalinin daha yüksek olduğunu ifade edebiliriz. Buna ilaveten Gartley formasyonunda da Bullish sinyallerini almamız var olan çıkışı destekleyen diğer gelişme olarak kaydedilmiştir. Bu bağlamda da USDJPY paritesinin özellikle 96,55 desteği üzerinde kalması yukarı yönlü çıkışların devamı için önemlidir. Eğer USDJPY paritesi 96,55 desteği üzerinde kalmaya devam ederse kanalın üst noktası olan 99,10 seviyesine kadar devam etmesi kaçınılmaz olacaktır. USDJPY paritesinde satış baskısı devam edecek düşüncesine sahip olan Forex işlemcilerin ise 97 ve 96,55 destek noktalarının kırılmasını beklemesi riskini minimize etmesi açısından önemlidir.
Pivot: 96,55
Destek: 97,00-96,55-95,75
Direnç: 98,10-98,58-99,10
USD/TRY ANALİZİ
Düşüş trendi devam edecek mi?
100 günlük basit hareketli ortalama olan 1,9600 desteğinden almış olduğu güçle yukarı yönlü çıkış gerçekleştiren USDTRY paritesi uzun bir süredir devam eden düşüş trendi içerisinde hareketlerine devam etmektedir. Özellikle de fibonacci %50’lik düzeltme noktası olan 1,9885 ve düşüş kanalının üst noktası olarak belirlediğimiz 2,0015 bariyerleri USDTRY paritesinde satış baskısının devam edebilmesi için önem arz etmektedir. Eğer USDTRY paritesi yukarıda belirlemiş olduğumuz bariyerler altında kalmayı sürdürürse aşağı yönlü hareketlerine devam etmek isteyecek ve geçtiğimiz haftanın dip noktası olan 1,96 desteğinin kırılma ihtimali ile karşı karşıya kalacaktır. Yükseliş beklentisi içerisinde olan foreks işlemcisi ise kanalın üst noktası olan 2,0015 direncinin geçilmesini beklemelidir.
Pilot: 2,0015
Destek; 1,9754-1,9595-1,9470
Direnç; 1,9885-2,0015-2,0175
HAM PETROL ANALİZİ
Düşüş trendinin aktif olması ile ( 103,96 desteğinin kırılması ile ) aşağı yönlü hareketlerini sürdüren Ham petrol fiyatları geride bırakmış olduğu hafta satış baskısına devam ederek 96 seviyesine kadar gerilemiş, bu gerileme sonrasında kısmi olarak yeniden toparlanmış ve 98 seviyesine yakın haftayı kapatmıştır. Teknik olarak baktığımızda 103,96 bariyerinin kritik olduğunu, bu bariyer altında kaldığı müddetçe düşüş baskısının devam etmek isteyeceğini ifade edebiliriz. Eğer ham petrol fiyatları 103,96 direnci altında kalmaya devam ederse kanalın alt noktası ve aynı zamanda da 200 haftalık basit hareketli ortalama olan 91,50 seviyesinin test etme ihtimali kuvvetlenecektir.
Pivot; 103,96
Destek: 95,77-94,00-92,20
Direnç: 98,91-100,55-102,05
ALTIN ANALİZİ
Altın fiyatları ABD’nin Suriye’ye düzenleyeceği olası operasyon, FED’in parasal genişlemesine devam edeceği açıklamaları, ABD hükümetinin bütçe krizi ve borç tavanı ile ilgili gerçekleştirmiş olduğu anlaşmalar eşliğinde 1250 desteğinden güç alarak 1353 seviyesini ters etti. Altın da bundan sonraki süreçte 1360 ve 1432 seviyeleri dikkatle takip edilmelidir. Uzun bir süredir düşüş trendi içerisinde yer alan Altın fiyatlarının, orta vade de 1360, uzun vade de 1432 bariyerlerinin altında kaldığı müddetçe düşüş baskısının devam ettiği görülüyor.
Peki, Altın fiyatları yeniden 1400 seviyesinin üzerine çıkar mı?
Bu sorunun cevabını sadece 1360 direncinin geçilmesi ile 1432 seviyesine doğru yukarı yönlü atak başlatabilir ifadesini kullanmak yerine genellikle trendi görmek ve var olan trende göre işlem stratejisi oluşturmak için kullanılan RSI (Relative Strength Index) indikatörüne bakarak açıklayabiliriz. Genellikle 30 ve 70 seviyeleri kullanılan bu indikatörde seviyeler üzerinde biraz oynama yaparak son zamanlarda en çok dikkat edilen seviyelerin 20, 50 ve 83 olduğu görülüyor. Şuanda da 50 seviyesine yakın olduğunu gözlemlediğimiz RSI indikatöründe bu direncin geçilmesi durumunda yeniden 14**’lü seviyelere doğru atak beklentisi içine girilebilir. Ancak var olan düşüş trendinin aktif bir şekilde devam etmesi nedeniyle yaşanılacak olası yükselişlere şüphe ile yaklaşmak ve bu yükselişleri satış fırsatı olarak değerlendirmek önemli bir strateji olarak ortaya çıkmaktadır.
Genel görünüme bakacak olursak;
Uzun bir süredir düşüş trendi içerisinde yer alan Altın da orta vadeli olarak 1360, uzun vadeli olarak 1432 bariyerlerinin altında kaldığı müddetçe düşüş baskısı devam ettiğini yukarıda sizlerle paylaşmıştık. Eğer Altın bu bariyerler altında kalmayı sürdürürse daha önce test edilen 1250 ve 1180 destek noktaları yeniden hedef olarak belirlenecektir.
Pivot; 1432
Destek: 1315-1300-1275
Direnç; 1360-1385-1412
NOT:Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.