Bana damdan düşeni getirin!
|Ne güzel de söylemiş değil mi Nasreddin Hoca, bana damdan düşen birini bulun diye…
Hikayeyi bilmeyenler için kısaca hatırlatayım.
Nasreddin Hoca evinin damında biriken diz boyu karları sabah namazı sonrası küremeye başlamış. Bir ara dengesini kaybederek damdan düşüp bayılmış.
Komşuları koşuşmuşlar.
Birisi: “Çabuk bir doktor çağıralım .”
Diğeri: “Aman bir kırıkçı bulalım.”
Öbürü: “Sırtlanıp doktora götürelim” derken, kargaşada ayılan hoca, acıyan belini tutarak;
***Bırakın münakaşayı. Çabuk bana daha önce damdan düşmüş birini bulun, demiş.
…….
Herkese huzurlu bir hafta dilemek isterdim ancak pazar günü yaşadıklarımız huzurlu kalmamıza engelliyor. Tabii biz burada ne kadar üzgün olduğumuzu belirtsek de gerçek bir acı yaşayanın hissiyatına ulaşamıyoruz. Empati kurarak onları anlamaya ve onlara destek olmaya çalışsak da Nasrettin Hoca’nın damdan düştüğü zaman bana doktor değil damdan düşeni getirin demesi gibi uzak kalıyoruz.
Bu aşamada yapabileceğimiz tek şey, tüm inancımız ile dua etmek, bu tür hain saldırıların azalması & engellenebilmesi için evlatlarımızı doğru yetiştirmek, ülkemizin her anlamda kalitesini artıracak hizmetleri sadece devletten beklememek olarak ifade edebilirim. Son olarak da “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” sözünü artık unutmak ve toplumsal gelişim için faydalı çalışmalara imza atmak olacaktır.
Evlatlarımıza güzel bir ülke bırakmak dileğiyle…
Kudret Ayyıldır