Sevdiğiniz işi yapmak lüks değil haktır!
Üniversite tercih süreci başlamışken gençlerimize şunu hatırlatmak isterim. Milyonlarca üniversite mezunu kardeşimiz maalesef kendi branşında çalışmadığı gibi sevdiği değil mecbur kaldığı işi yapıyor. Bu sebeple de üniversiteye sadece gitmek için gitmeyin.
“Sevdiğiniz işi yapmak lüks değil haktır”
“Gitmek için gitmeyin” sözünü açmak isterim yanlış anlaşılmanın önüne geçmek için. Üniversite süreci kişinin kendini geliştirebilmesi ve iş dünyası içerisinde nereyi tercih edeceğini belirleyebileceği bir yerdir. Bu sebeple de itici güç olarak doğru tercih çok önemlidir.
Aksi takdirde bu dönem çok verimli geçmeyeceği gibi mezun olduktan sonra da yıpratıcı bir dönem sizi bekliyor olacaktır. Bu sebeple de işi baştan sıkı tutmak gerek ve buna göre tercihler yapmak, atadan kalma alışkanlıklardan / söylemlerden / zorlamalardan vazgeçmek gerekir…
Düşünsenize ölüm vakti kapınızı çalana kadar maalesef Türkiye şartlarında çalışmak zorundasınız. Peki, 20 – 30 belki de daha fazla yıl çalışacağınız bir mesleki görünümü neden severek yapmayasınız? Bunu düşünerek üniversite zamanının ne kadar kıymetli olduğunu anlayabilirsiniz.
“Sevdiği işi yapına” karşın “yaptığı işi sevin” kavramını benimseyemiyorum. Çünkü bir insan vatanına, şirketine, ailesine, çevresine, en önemlisi de kendisine fayda sağlayacaksa, öncelikle sevdiği işi yapması gerekiyor.
Bu asla bir lüks olmamalıdır.
12 yıldır her sabah aynı heyecan ile kalkan ve gün boyu araştırma raporu hazırlayan, yetmeyip finansal okur- yazarlığa katkı sağlamaya çalışan birisi olarak söylüyorum.
Uyumadığımız zamanlarda çalışan birisi olarak mesleğimi / işimi sevmeseydim asla bu kadar keyifle çalışamazdım.
Gençler siz bizim için çok kıymetlisiniz ve bu memleketin size çok ihtiyacı var…
Sevgilerimle…
Kudret AYYILDIR
