Yeni Haftanın Teması: Powell, Enflasyon ve Büyüme

ABD:

Fed Başkanı Powell Salı günü Senato, Çarşamba günü ise Temsilciler Meclisi karşısında Washington DC’de sunum yapacak. Salı günü daha önemli olacak, konuşma öncesinde de metin önceden piyasalarla paylaşılacağından sunum öncesinde biraz hareketlilik izlenebilir. Konuşma trafiği devamlılığında Salı günü Cleveland Fed Başkanı Hammack ve New Yok Fed Başkanı William’s, Çarşamba günü ise Atlanta Fed Başkanı Bostic konuşması takip edilebilir.

ABD’den Ocak ayı Tüketici Fiyat Endeksi sonuçları Çarşamba günü ABD’den Ocak ayı Üretici Fiyat Endeksi sonuçları ise Perşembe günü açıklanacak. Haftanın en önemli verisi olarak ilk sıraya ABD TÜFE yazabiliriz.

TÜFE tarafında özel bir bölüm açacak olursak aylık bazda %0,4 olan Manşet Enflasyonun %0,3’e düşmesi beklenirken yıllık bazda bir önceki %2,9 oranına paralel bir sonuç beklenmektedir. Enerji ve Gıdayı çıkardığımızda hesapladığımız Çekirdek TÜFE tarafında ise aylık bazda %0,2 olan rakamın %0,3’e yükselmesi, yıllık bazda ise bir önceki %3,2 oranına paralel bir sonuç beklenmektedir.

Her hafta istihdam piyasasına yönelik değişimleri incelediğimiz İşsizlik Haklarından Yararlanma Başvuruları Perşembe günü açıklanacak. 4 haftalık ortalama sonuçlar geneli değerlendirmek adına önem arz etmektedir. Ek olarak bu veriyle birlikte Açık İş Sayısı Başvurularının yer aldığı JOLTS verisinin de incelenmesi istihdam dinamiklerini yorumlayabilmek adına referans olabilir.

Ekonomik aktivite için önemli bir gösterge olan Perakende Satışlar (özellikle de Çekirdek) ile Sanayi Üretimi ve Kapasite Kullanım Oranı gibi imalat tarafına yönelik verilerle haftayı tamamlayacağız.

ABD tarafında finansal / bilanço bölüme geçecek olursak 10 – 14 Şubat haftası için takip edilecek şirketler MCDONALD’S (10 Şubat), COCA COLA (11 Şubat), ROBINHOOD (12 Şubat), APPLIED MATERIALS ve COINBASE (13 Şubat) olarak izah edebiliriz.

Avrupa:

İngiltere Merkez Bankası BoE Başkanı Bailey Salı günü Londra’daki Chicago Üniversitesi / İşletme Fakültesinde konuşma yapması bekleniyor. 6 Şubat tarihinde BoE kararlarını görmüştük, bu açıdan ekstra bir sinyal vermesi beklenmemeli.

Perşembe günü İngiltere’den 4. Çeyrek Büyüme, Almanya (Final) ve İsviçre’den Ocak ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi Euro Bölgesindense Sanayi Üretimi verisi açıklanacak.

Almanya özelinde aylık bazda bir önceki -0,2% ve yıllık bazda 2,3% olan Manşet TÜFE verisinde bir değişim beklenmiyor.

Haftayı tamamlarken Euro Bölgesinin 4. Çeyrek Büyüme verisine (2. tahmin) ulaşacağız. Yıllık bazda bir önceki %0,9’luk, Çeyreklik bazda ise %0,0’lık sonuca paralel bir beklenti söz konusu.

Avrupa tarafında finansal / bilanço bölüme geçecek olursak 10 – 14 Şubat haftası için takip edilecek şirketler BP (11 Şubat), SIEMENS ve COMMERZBANK (13 Şubat) olarak izah edebiliriz.

Türkiye:

Haftanın ilk işlem gününde Türkiye’den İşsizlik Oranı ve Sanayi Üretimi verilerini karşılayacağız. Salı günü Aralık ayına yönelik Perakende Satışlar, Perşembe günü Cari İşlemler Dengesi, Para, Banka ve Menkul Kıymet İstatistikleri ve haftayı kapatırken Piyasa katılımcıları anketinin her ay yayınlanan sonuçlarında Faiz, Büyüme, Enflasyon gibi göstergelere yönelik beklentiler incelenecektir. Türkiye özelinde 10 -14 Şubat haftasında açıklanacak her veri seti kendi iç dinamiklerinde önemli ve yönlendirici olacaktır.

İçlerinden Cari İşlemler Dengesini incelediğimizde piyasa medyan beklentisi -2,87 milyar dolarlık bir önceki sonucun üzerinde -4 milyar dolar açık vermesi düşünülmektedir.

Türkiye tarafında finansal / bilanço bölüme geçecek olursak 10 – 14 Şubat haftası için Bist100 şirketleri içerisinde takip edilecek şirketler ISCTR ve TOASO (12 Şubat), TTRAK (13 Şubat) olarak izah edebiliriz.

Merkez Bankası Cephesi:

Önemli bir süreçten geçiyoruz. Bir yandan Trump tarifelerinin küresel ekonomiler üzerinde etki yaratması beklenirken diğer yandan da enflasyon ve istihdam dinamiklerine yönelik sonuçlar para politika kararları üzerinde etkin bir rol oynamaktadır.

Büyük merkez bankaları cephesinde Fed ile başlayacak olursak, Aralık ekonomik projeksiyonda FOMC üyeleri 2025 yılında iki adet faiz indirimi beklerken bu düşüncesinde bir değişim olacak mı hususunda 19 Mart Fed toplantısı kritik bir önem arz etmektedir. Piyasalar ise Fed’in bu düşüncesini kısmi olarak desteklemekle birlikte Haziran ve Aralık ayında gerçekleştirilecek toplantılarda şu an için indirim yapabileceğini düşünüyor.

Ekonomik aktivitedeki olumsuzluk sebebiyle 2025 yılında en fazla faiz indirimi beklenen ECB cephesinde ise Ocak ayındaki faiz indirimi sonrasında swap piyasası tahminlerinde yılın kalan döneminde 3 adet daha (Mart, Nisan ve Haziran) faiz indirimi beklenmektedir. Yüzde 2’lik enflasyon hedefini bu yıl tutturabileceğine yönelik düşüncenin ön planda yer aldığı bankanın faiz oranını da bu orana yakın tutacağına yönelik beklenti fiyatlama alanı içerisinde yer almaktadır. Trump tarifeleri ECB cephesinde daha agresif bir tutuma sebep verebilir mi hususunda Fed gibi ECB cephesinde de Mart toplantısı kritik bir önem arz etmektedir.

Yılın ilk toplantısında 25 baz puan indirim ile politika faizini %4,50’ye çeken BoE tarafında yıl içerisinde enflasyondaki yükseliş beklenmesine karşın faiz indirimi beklentisinin devam ettiği düşünülmektedir. Swap piyasası tahminlerine göre BoE için 2025 yılının kalan döneminde 2 adet daha faiz indirimi (Mayıs ve Ağustos) yapılabileceği düşünülmekle birlikte banka beklentilerine uyumlu bir süreçte ilerlemektedir.

Yıla 25 baz puan faiz artışı ile başlayan ve 2008 yılından bu yana en yüksek faiz oranına (0,50%) sahip olan BoJ cephesinde ise swap piyasası yıl içerisinde herhangi bir artış beklememekle birlikte bu düşüncenin en yüksek olduğu oran %32 ile Temmuz toplantısı olarak görülmektedir.

TCMB Enflasyon Raporu Sunumu

Son olarak da 7 Şubat yılın ilk enflasyon raporu sunumu olduğu için kısa bir açıklama ile süreci tamamlamak istedim.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası TCMB 2025 yıl sonu #enflasyon tahminini %21’den %24’e yükseltti. Böylelikle tahmin alt ve üst noktası 19 ve 29 olarak revizyon gördü.

Daha yılın başında bu revizyon olur mu diye anlamsız şekilde eleştirmemek gerektiğini düşünüyorum. Bu değişim ile birlikte aslında tahmin üst sınırını dikkate aldığımızda yıl sonundaki beklentilere güçlü bir şekilde yaklaşmış oldu.

En son %21’lik 2025 yıl sonu tahminini 2024 yılı Kasım ayında paylaşmıştı. Bu açıdan aslında 2025 yılı tahmini için bu sunumu dikkate alarak ilerlenmesi gerektiğini söyleyebilirim. Ayrıca bundan sonra revizyon olur mu olursa nasıl olur hususu, mevcut verileri inceleyerek hem içeri hem de dışarıdaki gelişmeleri dikkate alınarak ancak tartışma konusu olmalıdır diye düşünüyorum.

Sevgilerimle.

Kudret AYYILDIR

Add a Comment