Varlık Fiyatları Yol Haritası için Kritik Virajdayız

16 – 20 Eylül haftasına yönelik, Fed, BoE, BoJ ve TCMB gibi önemli merkez bankalarının kararları, enflasyon, büyüme, istihdam ve perakende satışlar gibi referans göstergelerin sonuçları, yılın son çeyreğine yönelik beklentiler için oldukça önemlidir. Bankalara ayrı bir başlık açacak olursak:

Japonya Merkez Bankası (BoJ) için %0,25 olan politika faiz oranında bir değişim beklenmemekle birlikte, Başkan Ueda tarafından gelecek dönem olası faiz artırımlarına yönelik verilecek mesajlar dikkatle takip edilecektir. En sıcak bilgi olarak, BOJ Yönetim Kurulu Üyesi Tamura tarafından, bankanın faiz oranlarını 2025 sonuna kadar en az %1’e çıkarması gerektiği açıklaması önem arz etmektedir. Ancak swap piyasasında 19 Eylül, 31 Ekim ve 19 Aralık toplantılarında bir değişim beklenmemektedir.

İngiltere Merkez Bankası (BoE) için %5,00 olan politika faiz oranının sabit kalması beklenmektedir. Ancak, 7 Kasım ve 19 Aralık toplantılarında faiz indirimi olup olmayacağı merak konusu. Swap piyasası fiyatlamasına göre, bu toplantılarda 25 baz puan faiz indirimi ihtimali ana senaryo olarak korunmaktadır.

ABD Merkez Bankası (Fed) cephesinde, üç ayrı başlıkta fiyatlama performansı izlenebilir.

1. başlık, 25 baz puan mı, yoksa 50 baz puan mı faiz indirimi olacağı. Vadeli piyasada (CME FedWatch), 25 baz puan indirimi ihtimali %55 ile önde görünüyor. Ancak önemli dalgalanmalar izliyoruz. Örneğin, Çarşamba günkü TÜFE verisi sonrasında bu oran %87’ye yükselmişken, Cuma sabahı %55’e kadar düştü. Yani kafa karışıklığı oldukça ön planda.

2. başlık, ekonomik projeksiyonlarda yapılacak revizyonlar. Yıl sonuna kadar 2 adet toplantı daha var ve bu toplantılarda toplamda ne kadar faiz indirimi bekleniyor? Ayrıca, enflasyon, büyüme ve işsizlikte değişim olacak mı? FOMC üyelerinin faiz tahminlerini gösteren Dot Plot bölümündeki ayrışmaların durumu da burada kritik.

3. ve son başlık ise Fed Başkanı Powell’ın vereceği mesajlar olacak. İstihdam piyasası hala sorun mu, enflasyon sorunu çözüldü mü, ABD ekonomisi resesyona giriyor mu? Tüm bu soruların yanıtları varlık fiyatları üzerinde önemli değişiklikler yaratabilir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) cephesinde ise gelecek döneme ilişkin faiz temposunda bir değişiklik olacak mı sorusuna cevap aranacak. Banka, 1 hafta vadeli repo faiz oranını Mart 2024’te %50 seviyesine çıkardıktan sonra, sabit faiz ve enflasyonla mücadele konusunda sıkı para politikasıyla hareket etmektedir. Anketlerde mevcut faizin sabit kalmasına yönelik beklentiler ön planda. Baz etkisiyle enflasyonda izlenen düşüşlerin Ekim ayında, Eylül TÜFE ile birlikte politika faiz oranı altına sarkması büyük bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.

TCMB’nin beklenen faiz indirimlerine karşın piyasaya vereceği mesajlar kritik bir öneme sahip. Özellikle, 8 Kasım tarihindeki yılın son Enflasyon Raporu sunumu, tarihsel olarak çok daha kritik bir öneme sahip olacak. Ancak bu tarihten önceki 19 Eylül ve 17 Ekim toplantılarındaki mesajlar da dikkatle takip edilecektir.

Kudret AYYILDIR

Add a Comment