TCMB: Faiz Artışıyla Birlikte Verilen Mesajlar Ne Anlatıyor
|Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası TCMB, piyasa medyan beklentisi (faizin sabit kalması) dışındaki aksiyonu ile kredibiliteyi artıran bir görüntü oluşturdu.
Son dönemde piyasalarda izlenen ayrışmaya karşın ben buradayım mesajı veren ve şahin bir görüntü sunan TCMB’nin Nisan ayındaki enflasyonun yüksek geleceğine yönelik mesajı önemli.
Öncelikle bankanın enflasyon ile mücadele konusundaki kararlılığı ve piyasayı takip ettiğine dair bu tür zamanlardaki reaksiyonu kıymetli. İndirim döngüsündeki bankanın piyasa koşullarındaki değişime karşı sergilediği tutum bu durumun en canlı örneği. Bu açıdan kredibilte kazanımı sağlayan bir karar oldu.
Detaylara girecek olursak;
Bir önceki metin ile ilgili kıyaslamalarda Faiz bölümünde verilen karardan dolayı oluşan değişiklik, iyileşme eğilimi ifadesinin kaldırılması ve Nisan ayına yönelik enflasyon yüksek gelebileceğine yönelik ifade eklemesi dikkat çekmektedir.
1 hafta vadeli repo faiz oranını %46’ya, üst bandı %49’a alt bandı ise %44,50’ye çıkartan bankanın bundan sonraki fonlamayı nerede yapacağı hususunda Resmi bildirim “TCMB: 20 Mart 2025 tarihinde ara verilen bir hafta vadeli repo ihalelerine tekrar başlanmasına karar verilmiştir” olmuştur. Yani banka fonlamayı artık haftalık repodan yapacak ve gerekmesi durumunda üst banda çıkartabilecek.
Faiz’de yol haritası artık Enflasyonda;
Bundan sonraki süreçte yol haritası olarak önce Mayıs ayı başındaki Nisan enflasyon verisi takip edilecek daha sonra da yılın 2. enflasyon raporu sunumu için gözler 22 Mayıs tarihine çevrilecektir.
Nisan ayı enflasyon verisi yüksek gelebileceği düşüncesi ön planda. Zaten 3 yıllık Nisan ayı enflasyon rakamları ortalamasının %4,27, 5 yıllık ortalamasının da %3,07 olması süreci teorik olarak mevsimsel görünümde de yüksek kalacağını gösteriyor. Ayrıca Nisan ayındaki enerji fiyatlarının uluslararası arenadaki düşüşüne karşın içeride pompa fiyatlarında çok sınırlı kalması, her ne kadar Dolar TL sabit kalsa da sepet kurda oluşan %3,5’luk fark, ek olarak gıda fiyatlarındaki artışın devamlılığı Nisan enflasyonun %3,5 – 4,00 arasında bir reaksiyon gelebilme ihtimalini kuvvetlendiriyor.
Şuan %38,10 olan yıllık TÜFE’de teorik olarak;
- 5 Yıllık Nisan ayı ortalaması %3,07, yıllık karşılığı %37,96
- 3 Yıllık Nisan ayı ortalaması %4,27, yıllık karşılığı %39,57
Enflasyon verisi ardından gözler TCMB Enflasyon Raporu Sunumuna odaklanılacak. Bildiğiniz gibi banka yıl sonu enflasyon beklentisini %24’e çıkarttı. Üst bantı da %29 olarak belirledi. Teorik olarak Nisan enflasyonun %39 – 40 arasında olacağı düşünüldüğünde kalan bölümde bu hedefe ulaşmak çok zor. Bu açıdan bankadan bir revizyon şaşırtıcı değil.
Teorik olarak bundan sonra gelecek enflasyon verisi;
- her ay %3,00 gelirse yıl sonu TÜFE %43,60
- her ay %2,50 gelirse yıl sonu TÜFE % 37,45
- her ay %2,00 gelirse yıl sonu TÜFE %31,53
- Şu anki üst banta ulaşması içinse %1,80’lik ortalama ile devam etmesi gerekiyor.
Matematiksel yaklaşımdan çıkaracağımız anlam, TCMB’nin yıl sonu hedeflerini tutturabilme koşulu piyasanın istenilen koşullara ulaşabilmesinden geçmektedir. Teorik olarak hem küresel hem de yerel gelişmeler bundan sonraki süreçte dikkatli bir şekilde takip edilecektir. Zorlu bir dönemde bankanın vereceği reaksiyonlar izlenmekle birlikte iç dinamiklerdeki gelişmeler enflasyon hedefinden ne kadar sapacak hususunu yorumlayabilmek adına önemlidir. Geçmiş dönemde hizmet enflasyonunda katılık sürerken gıda enflasyonunda iyileşme görülmüştü. Şimdi ise hizmet enflasyondaki yatay bir form izlenirken bu sefer de son gelişmeler ışığında gıda fiyatlarında artış dikkat çekiyor. Bu açıdan hem mal hem de hizmet enflasyonun aylık değişimleri TL varlıklarına yönelik yol haritasını değerlendirebilmek adına önemlidir.
Fiyatlama alanına dönecek olursak;
Dolar TL 38 seviyesi çevresindeki kontrollü görünümüne devam ederken EURTRY tarafındaki değişimler için özellikle ECB ve Fed yol haritası ek olarak Trump’ın tarifelerle alakalı bundan sonraki projeksiyonu önemli olacaktır. Klasik Dolar Endeksi için referans bölgeler oldukça sınırlı yani düşüş eğilimi marjı daraldı, Dolar Endeksi yılın ilk çeyreğinde %10 düşerken Arjantin Pesosu ve Türk Lirasının bu duruma karşılık verememesi dikkat çekiyor ve eğer Dolar endeksi güçlenme eğilimi oluşturursa EURTRY tarafındaki kısmi aşağı yönlü baskı sepet kur cephesinde biraz rahatlamayı sağlayabilir. Dolar TL ise kontrollü bir şekilde reaksiyon verdiği için orada çok ekstrem bir senaryo ile karşılaşma ihtimali zayıf. Tabi rezerv güçlendirme amaçlı bankanın bu süreçteki reaksiyonu kur cephesinde kısmi yükselişlerin oluşma ihtimalini de beraberinde getiriyor.
Borsa tarafına baktığımızda Bist100 endeksi ve 4 ana sektör (Banka, Sınai, Hizmetler, Holding) karar ardından anlık bir düşüş kaydetse de devamlılığında kayıplarının bir kısmını telafi etmeye çalıştı. Genel gidişatta enflasyondaki değişim ve TCMB’nin tutumu şirketlerin finansal cephedeki sonuçları üzerinde etkili olacağından 2. çeyrek sonrası borsa cephesinde daha iyimser mi olacağız yoksa bu durum 3. çeyreğe sarkacak mı hususunda bekle gör politikası ön plana çıkabilir. Bu sebeple de endeksin kendisinden ziyade sektör ve şirket ayrışmalarının olabileceği bir dönem borsa cephesinde gündemimizi meşgul edebilir.
Sevgiler
Kudret AYYILDIR